Tuesday, November 23, 2010



"Kolaymı bu kadar tanımak mutsuzluğu hayatın karanlığında.En anlaşıldığı noktada başlar bilinmezleri hikayenin..." - Hakan Günday,Kinyas ve Kayra-

Kayra'nın büyük çoğunluğa haklı sitemi ve küçümseyişidir.İnsanların kendi yaratmış oldukları can sıkıntısının,hoşnutsuzlukların,hayal kırıklıklarının...(bu böyle uzar) bırakmış olduğu tahribata mutsuzluk demesi bana biraz komik ve kolaycı gelir. Zayıf,donanımsız bünyenin demir atmak için yanaştığı limandır sanal mutsuzluk.

Nerede başlar bireyin mutsuzluğu, nerede başlamalı ya da?

Thursday, November 18, 2010

ZAHİR


Okuduğum,ilgi duyduğum edebiyat türüne pek yakın durmasa da Paulo Coelho, okumuş bulundum Zahir'i.Bazı bölümleri çok sıktı.Ama yazara kesinlikle hak vermem gereken noktalar var.Okuyucunun sevginin çevrim enerjisi üzerinde odaklanmasını istemiş gibi .Çünkü oldukça değinmiş bu konuya.Mutluluğun;ancak sevginin etrafında toplanan insanlarla beraber olunursa gelebileceğinin altını çizmiş sık sık.Sürekli değişim halindeki bireyin bu değişime ayak direyemeyeceğini vurgulamış.Buna bağlı olarak hayatımızdan çıkması gerekenlere yolu göstermenin de asil bir davranış olduğunu anlatır ki kesinlikle doğru bence.Günümüz insanına hayatlarında neyi ne kadar istemesi gerektiği öğretildiği için hayata baktıkları pencere sevgi penceresinin çok altında kalır.Güç,iktidar,statü arayışındaki açgözlü çoğu günümüz insanını bekleyen son, hayattan duyulan derin hoşnutsuzluk ve bununla gelen manevi çöküş.Haklı sonuna kadar.
Yazar Zahir ile kilitlediğimiz odaların kapısını tekrar aralıyor
sorduğu ve cevabını bize bıraktığı sorularla.

Mazimizle yaşamak uzaklaştırır bizi bugün ki olduğumuzdan ve görünmeyen bir kalkan gibidir bireyle çevresinin iletişiminde.Gidene yolu göstermek, gelene kollarını açmak en kolayı,en insancılı bana kalırsa.

Wednesday, November 17, 2010

Çocuk.

Hatırlamıyor.
Tam olarak kaç yaşındaydı, bilmiyor.Ama çocuktu henüz.Bir günün sabahı yine okula parasız giderken çıkardı attı üzerindeki can çekişen çocukluğu bir daha giyememek üzere.Yok işte!Akıp gitmiş ruhundan. Ne yüzünde,ne gözlerinde, ne tavırlarında en ufak bir ifade kalmamış çocukluktan.
Öyle bir gitmiş ki o çocuk, ömrünü erken dolduran ufaklık, herşeyini zerresine kadar alıp götürmüş hayatından kendisiyle beraber intikamını alır gibi.



.

Featured Post

Hermann Hesse, Bozkırkurdu

Düşün dünyasını hayatının merkezine koymuş bir entellektüel, sürekli bu dünyayı önemsemiş ve gereğinden fazla anlam yüklemiştir Harry ve bu...