Wednesday, February 18, 2009

River:The Joni Letters

Grammy ödüllü olmasına rağmen bir çok caz eleştirmeni tarafından beğenilmeyen, hatta Hakan Tüfekçi'nin su katılmış caz dediği bu albümde Herbie Hancock,Wayne Shorter,Dave Holland gibi gerçek cazcılar arka planda kalmış.Nedeni ise albümün Joni Mitchell'e ithaf olması ve vokallerde Tina Turner,Norah Jones,Leonard Cohen gibi isimlerin bulunması.Ben dinlerken eğlenceli buluyorum ama...Neyse, Norah Jones'un yorumu çok hoşuma gitti.Dı end.

Staff şöyle;
Piano Herbie Hancock
Tenor ve soprano saxes Wayne Shorter
Bass Dave Holland
Drums Vinnie Colaiuta
Guitar Lionel Loueke

Download link: http://rapidshare.com/files/199589137/River_The_Joni_Letters_.rar

Monday, February 16, 2009

Namık Kuyumcu "Aşkın rengi siyahtır."




Çok sevdim bu kitabı ve birçok kişiye tavsiye ettim.Bildiğim ve yaşadığım, ancak dile getiremediğim ve kaleme alamadığım birçok şeyi "sen zahmet etme" dercesine beceriksizliğimi yüzüme vurdu defalarca kitapta.Bazı yerleri okurken nefes almayı unuttum.Beni kendine borçlu bıraktın gibi üstad...

Not:Aşağıdaki metin bir gazetenin haftasonu ekinden alıntıdır

Her aşk devrimcidir.

78 Kuşağı'nın mensuplarından Şair Namık Kuyumcu, denemelerden oluşan kitabı ' Aşkın Rengi Siyahtır'da aşkın devrimci karakterini anlatıyor
"Aşk herkese ve her şeye rağmen devrimcidir. Kendisi için ve kendiliğinden böyledir. Kimse bunu engelleyemez ve sınırlayamaz." Şair ve yazar Namık Kuyumcu, aşkla devrimcilik arasında böyle bir bağ kuruyor. Dördüncü baskıya ulaşan ve denemelerden oluşan son kitabı Aşkın Rengi Siyahtır'da farklılıkların peşinden koşuyor.
Popüler aşk kitaplarının çoğunluğuna hâkim yavan ve düşük ayarlı diline inat, estetik anlam ve dil kaygısına sahip olduğunu söyleyen Kuyumcu, kitabında aşkın her halini anlatıyor.
Kitabı görünce ilk akla gelen soru tabii ki, "Aşkın rengi neden siyahtır?" Buna şöyle cevap alıyoruz: "Siyah gizleyen olarak bilinse de, daha çok dikkat çeken ve gizemin içinde, saklananı gösteren bir renktir. İddialı bütün insanlar siyahı çok sever ve çok iyi taşırlar. Siyah tek bir renk değil, birçok rengin bileşimidir! Pandomimciler ve bazı oyuncular sahneye siyahla çıkarlar. Kitabımdaki 'siyah', bir renk tanımlamasından öte, bir durumun ve ilişkiler dinamiğinin gösterilmeye çalışılmasıdır. Bir aşk ilişkisi başlarken; kırmızı, pembe, beyaz, turuncu, sarıdır belki... Ama yaşanmaya başladıktan sonraki tek rengi siyahtır"

İMKÂNSIZIN ÇEKİCİLİĞİ VARDIR
Namık Kuyumcu, kitabında 'Aşkı ayrılıklardan uzak yaşamak mümkün değil' cümlesini kuruyor. En klasik deyişle, aşk sevip de kavuşamamak mıdır acaba? "Sevip de kavuşamamak halleri daha bir başka," diye anlatmaya başlıyor yazar: "İmkânsız ya da zor olanın daima bir çekiciliği vardır.
Yaşan(a)mayanların da daima bitmeyen bir büyüsü, içgüdüsü ve içsesi... Âşık olup da yaşayamayanlar, hallerine şükretsin! Yaşayıp da bitirselerdi, bu kadar derin ve etkili bir yazıklanma içinde olmazlardı belki... O bilinmezlik ve kavuşamamak halinin de vahşi bir cazibesi olmalı..." Kuyumcuya göre, bir ilişkide en tehlikeli şeylerden biri 'sahiplenme arzusu'. Bunun nedenini de şöyle açıklıyor: "Sahiplenmek, kendi işimize geldiği yerde, işimize yaradığı kadar, keyfimizin istediği ölçülerde olmak gibi, ikiyüzlü bir kavramı ve davranışı da içerir. Bu da daha çok erkek egemen bir algı ve davranış biçimidir. Kadınlar da bu tavrı bazen erkeklerden emanet alabiliyor! İnsanların ilişkiyi ve aşkı, ev ve araba sahipliğiyle karıştırmaması gerekiyor! Sahiplenmenin bu türlüsü ve dayatmacı arzusu, aşkın ömrünü ve yaşama biçimini daraltacaktır. 'Kıskançlığın sevmek olduğu' sahtekârlığından kurtulmalı artık!" Kitabın en dikkat çekici bölümlerinden biri de 'Kadın isterse aşk olur' başlığı altında.
Kuyumcu, nasıl bir sürecin sonunda bu yargıya vardığını şu cümlelerle anlatıyor: "Erkek egemen dünyada, kadın kendi zekasını ve derin duyarlılığını geliştirerek, korunmasını da içeren, 'özel gerçekleştirme alanı' yaratmış durumda. Kendini geliştirmiş kentli kadın her zaman seçendir. Ya da seçebilecek pek çok aday adayıyla yaşar her zaman. Erkeklerin şişmiş egosu bunu kabul etmek istemez. Kendini geliştirmiş ve hayata itiraz edebilen kentli kadın için; erkek aday çok fazladır her zaman.
Erkekler, biraz da kendi budalalıkları içinde kaybolmuş ve elde etmek şehvetinin tufanında, şaşırtıcı ataklar yapan, verici, sevecen, 'farklı adam' rolündedirler."

Sevdiğim Şeyler

İşte jazz tarihinin en çok bilinen ve sevilen albümlerinden bir tanesi."My Favorite Things"Her bir parçası ayrı bir jazz standardı olmuş eşsiz güzellikte ki bu şaheser, tam bir başucu albümü.Bu albüm için Trane'i saygıyla anmamak mümkün değil. Prodüktörlüğünü ise Atlantic Records'un sahibi Nesuhi Ertegün üstlenmiş.


Tenor ve Soprano
John Coltrane
Drums Elvin Jones
Bass Steve Davis
Piano McCoy Tyner

Tracklist' e gelirsek;
My Favorite Things
Every Time We Say Goodbye
Summertime
But Not For Me
Download link:
http://rapidshare.com/files/
198885179/Yeni_WinRAR_archive.rar

Sunday, February 15, 2009

Here To Stay

2009'un ilk gününde kendisinin tüm cazseverleri derinden üzen ölüm haberini okuduğum sırada bu albümünü dinliyordum.Özleneceksin R.I.P Freddie Hubbard. Wayne Shorter'ın sideman olarak performans verdiği bu albüm yine 1962 hard bop çalışması.Özellikle Assunta parçasında Wayne Shorter'ın performansı dikkat çekici.
Staff;
Trumpet; Freddie Hubbard
Tenor; Wayne Shorter
Drums; Philly Joe Jones
Piano: Cedar Walton
Bass; Reggie Workman

Tracklist;
Philly Mignon
Father and Son
Body and Soul
Nostrand and Fulton
Full Monn and Empty Arms
Assunta

Link; http://rapidshare.com/files/198544679/Here_To_Stay.rar

Black Pearls


Trane'in underrated kalmış hard bop döneminden 1958 kayıtlı stüdyo çalışması.Donald Byrd Trane ile iyi uyum sağlamış ve bazı bölümlerde daha baskın olduğunu farkettiriyor.

Tracklist şöyle;
Black Pearls
Lover Come Back To Me
Sweet Sapphire Blues

Staff;
Tenor:John Coltrane
Trumpet:Donald Byrd
Piano:Red Garland
Bass:Mr. PC
Drums:Art Taylor

Linkler;
http://rapidshare.com/files/198507356/Black_pearls.rar

Thursday, February 12, 2009

Roll Call

En sevdiğim Hank Mobley albümü.Zaten ekibin ihtişamını da göz önünde bulundurursak neden böylesine keyifli bir hard bop albümü çıktığını daha iyi anlarız.
Tenor Sax:Hank Mobley
Drums:Art Blakey
Trumpet:Freddie Hubbard
Piano:Wynton Kelly
Bass:Paul Chambers

Tracklist;

Roll Call
My Groove,Your Move
Take Your Pick
A Baptist Beat
The More I See You
The Breakdown
A Baptist Beat (Alternate Take)

Download link: http://rapidshare.com/files/197343039/Hank_Mobley-Roll_Call.rar

Live at the Stockholm Concerthouse

Brad Mehldau 'nun 2003 yılında Stockholm'de gerçekleştirmiş olduğu konser kaydı albümü.

Piano: Brad Mehldau
Bass: Larry Grenadier
Drums: Jorge Rossy

Linkler;
http://rapidshare.com/files/197265705/Live_at_the_stockholm_Concerthouse_cd1.rar
http://rapidshare.com/files/197326637/Live_at_the_stockholm_concerthouse_cd_2.rar

Great Coltrane!


Üstadın müptelası olmakla birlikte, Bu adama tarifsiz bir saygı duyuyorum ve inanıyorum.Üstad yaptığı müziği belli bir zamandan sonra insanların keyfine odaklı değil de sanki ruhsal huzuru arayanlara ışık tutmaya yönelik yapmaya başlamış,bunda başarılı olmuş mu bilemem ama kendisine çok bağlı bir dinleyici kitlesi var.Kendisinin de dediği gibi "İyi müzik herzaman yaşar"

Takipteki linkte ise 1966'da Frank Kofsky'nin John Coltrane ile birlikte yaptığı röportaj var.

http://forum.saxontheweb.net/archive/index.php/t-74286.html

Featured Post

Hermann Hesse, Bozkırkurdu

Düşün dünyasını hayatının merkezine koymuş bir entellektüel, sürekli bu dünyayı önemsemiş ve gereğinden fazla anlam yüklemiştir Harry ve bu...