Thursday, September 16, 2010

"Bayramlar eski bayramlar gibi değil artık." gibi gereksiz bir polemiğe girmeden bayramla ilgili başka bir konuda ahkam kesmek isteği kıpırdandı içimde.Şöyleki; Kendilerini kusmuk gibi dışarı fırlatıp,şuursuzca heryeri istila eden bayram kalabalıkları.İnsan silsilesinden son kerte bunalmış biri olarak, bayramda hergün çalışmak zorunda kalıp bu amaçsız kalabalığın arasına girip çıkmak son derece can sıkıcı bir durumdu benim için.Meydanlar,cadde kaldırımları,toplu taşıma araçları omuz omuza bir felaket.Toplu taşıma araçlarına indirimle beraber sağduyusuz,umursamaz, çirkin davranma hakkı da veriliyordu sanırım halkım insanına ya da bana öyle geldi.
Bu nedenle ki; bu bayram da İstanbul'un kalabalığından ne kadar nefret ettiğimi tekrar hatırlattı bana.Tekrar hatırlattı kendisini haketmediğimizi bayram.
Hiç beklemezdim kendimden ama İstanbul'un rutin hali özlettirdi kendini kısa süre de olsa ayrılık.
Ne de olsa daha sakin, suni şirinliklerden uzak daha bir aşina bana.

Featured Post

Hermann Hesse, Bozkırkurdu

Düşün dünyasını hayatının merkezine koymuş bir entellektüel, sürekli bu dünyayı önemsemiş ve gereğinden fazla anlam yüklemiştir Harry ve bu...